#Uygurca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#Uygurca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Türk Dilinin İslamiyet Öncesinden Bugüne Kadarki Gelişimi

1994-95 eğitim yılında yani daha internetin i'si yokken kitap karıştırarak yaptığım dönem ödevi. Yanlış hatırlamıyorsam Göktürk harflerini Paint kullanarak çizip belgeye eklemiştim.




TÜRK DİLİ DÖNEM ÖDEVİ














Konu:Türk dilinin İslamiyet öncesinden bugüne kadarki geli­şimi














Burçin Aydoğdu 145 A-4





Türk Dilinin Tarihsel Gelişimi Yahya Kemal'in Fransa'daki hocası Al bert Sorei, 1900lerde Paris'te, öğrencilerine: "Yeryüzünde keşfedilmedik iki şey vardır: Biri coğrafya'da kutuplar, ikincisi tarihte Türkler4' diyordu. O günden beri kutuplar gezildi, turistik çevreye döndü. Ama Türkler hâlâ meçhuldür.Bunun sebepleri Türklerin kendilerini aramaya lüzum görmemeleri ve Türkoloji ile uğraşanların çoğunun ancak işlerine gelen kısımları keşfedip gerisini kasıtlı olarak değiştirmeleridir. Bu yüzden Türk dilinin kökeni hakkında elimizde kesin bir veri yoktur.  Yazacaklarımın hepsi tahminlerin derlenmesinden ibarettir.
Türk dilini tarihsel gelişimi açısından aşağıdaki dönemlere ayırabiliriz: 1-En eski Türkçe dönemi(prototürk dil birliği) 2-İlk Türkçe dönemi 3-Eski Türkçe dönemi 4-Orta Türkçe dönemi
5-Yeni Türkçe dönemi                                                ^
6-Çağdaş Türkçe dönemi
En eski Türkçe ve tik Türkçe dönemi: Türkçenin henüz lehçelere ayrıl­madığı, tek bir Türk dilinin konuşulduğu, yazılı dönemlerden çok Önceki karanlık bir dönemi gösterir. Türkçenin bu dönemdeki yapısı ve fonolojisi üzerindeki bilgiyi ancak, bugünki Türk dil ve lehçelerinin karşılaştmlmasmdan ve birtakım komşu dillere bu dönemlerde geçen bazı sözcüklerden kuramsal olarak çıkarabiliriz. İkinci donemden de elimizde yazılı belgeler yoktur. Bu döneme milattan Önceki ve sonraki 11un ve Bulgar Türkçeleri girer. Özerinde pek az bilgimiz olan Hazar Türkçesinin de bu dönemde Türkçeden ayrılmamış olduğu varsayılır.
Eski Türkçe dönemi: VI.-X. yüzyıHardaki OOktürkçe ve Uygurca dil anıtlarını içine alan donemin dilidir. Bu donemden kalan belgelerde Göktürk, Uygur, Brahmi, Mani, Sogdak, Tibet* Süryâni gibi çeşitliym sistemleri kufiamlfffişfir. Samanlık, Budhacülk, Manicilik, Hristiyanlık ile ilgili metinler vardır.
Orta Türkçe dönemi: XI.-XV. yüzyılları içine alır. Türklerin islamiyet! kabul etmeleriyle başlayan bu dönem, Türkçenin çeşitli yazı dillerine ay­rıldığı bir dönem olduğundan ayrı ayrı adlarla adlandırılır: ajKarahanlı Tüıfcçesi:XI.*XIIİ. yüzyıllarda Orta Asya yazı dilidir. Eski Türkçe ite orta Türkıçe arasında bîr köprü niteliğindedir. Bu yüzden birçok bilgin K araban i * Türkçesini eski Türkçe içinde değerlendirir. Sayıca çok olmamakla birlikte Türk dil tarihinin incelenmesi açısından son derece 0-nemü olan Dtvanü Lügat 11 »Türk ve Kutadgujfitlig gibi iki önemli yapıtın bulunması, bu döneme büyük önem verilmesine neden olmuştur. b)Hmi?m Türkçesi Kin xıv yüzyıllar Doğu Türkçesi metinlerini içine



olan Mete Hanla aynı kişi saysak bile Oğuz Han destanının ilk defa MS. 745-840 yılların arasında yaşamış olan Uygurlar tararından kaleme alındığını göz önüne almalıyız. Bu yüzden bu da bize bu devirdeki dil yapısı hakkında bilgi vermez.
Son olarak Çin kaynaklarında bulunan bir Hım türküsü de Çince yazıldığı için ancak o devrin sosyal yapısı hakkında bilgi verebilir.
Sonuç olarak: Tek bir Türk lehçesinin var olduğu tahmin edilen ve Prototürk dil birliği diye de adlandırılan bu en eski Türkçe dönemi hakkında elimizde hiçbir yazılı belge yoktur. Ancak başta da belirttiğim gibi komşu lehçelerin karşılaştırmaların kuramsal olarak birkaç tahminde bulunabiliriz.
ESKİ TÜRKÇE DÖNEMİ Bu dönemde Göktürkçe ve Uygurca eserler bize o zamanki Türk dili yapısı hakkında fikir vermektedirler.
a)Gökrürk Türkçesi: Göktürk Türkçesi hakkında bize en iyi bilgiyi Orhun abideleri vermektedir. Orhun abidelerinin ilki kardeşinin ölümü üzerine Bilge Kağan tarafından dikilen Kül Tigin abidesidir(732). İkincisi Bilge Kagan'm ölümü üzerine oğlu tarafından dikilen Bilge Kağan abidesidir(735). Üçüncüsünü de Bilge Kağan ve Kül Tîgin'in danışmanhğını(veziriiğmi) yapmış olan Tonyukuk kendi adına dikriraMştir(72Ö-725). Kül Tigin yazıtından bazı parçalar:




1.  Türk kara kamag budun anca dimiş: "îllig budun ertim, ilim aman

kanı? Kimke iliğ kazganur men?" Ur ermiş.
"Kağanlıg budun ertim,

kağanım kanı? Ne kağanka işig
küçüg birûr men?" tir ermiş. Anca tip

Tabgaç kağanka yağı bolmış.
Bugünki dille:
Türk halkı şöyle demiş: "Vatanh(illi) millet idim, vatanım(ilim) şimdi hani? Kime vatan(il) kazanacağım ben?" dermiş. ,rHakanu(Kağanlı) millet idim, hakanım(kağanım) hani? Hangi hakana işimi gücümü vereceğim?" dermiş. Böyle söyleyip Çin(Tabgaç) hakanına düşman olmuş.
2.  Türk Oğuz begleri, budun, eşiding! öze terfğri basmasar, asra yir

telinmeser, Türk budun, dingin törüngün kim artadı?
Türk Oğuz beyleri,rmlleti işitin! Üstten gök basmasa, alttan yer deltnmese, Türk milleti, ilini töreni kim bozabilir?
3.  Borduk yirde edgûg ol erim;: kanmg subça yügürti sönükûng tağça

yattı. Beglig un ağlın kul boldu, işdik kız oğlan kiing boldı.
Vardığın yerde eline geçen 9u oldu: Kanın su gibi aklı Kemiğin dağ gibi Bey gibi ottun kul oldu. Temiz kız çocuğun pdahk oldu.,.
XIV. yüzyıldan XIX. yüzyıla kadar süren Çağatay Dilinin başlangıç ve orta dönemini içine alır. Bu dönemde Ali Şsr ' gibi çok büyük bir şair yetişmiştir.
ski Anadolu Türkçesi: XIII.-XV. yüzyıllar arasındaki Anadolu îçesi metinlerini içine alır. Yunus Emre, Sultan VelerrAhmet Fakih, Şeyyat Hamza, Gülşehrî, Hoca Mesut, Ahmedî, Ahmet Daî gibi şairlerin yetiştiği bu dönemde Oğuz lehçesine dayanan bir yazı dili kurulmuştur. d)Kıpçak Türkçesi: XIV.-XV. yüzyıllan içine alan bu dönemden özellikle Memluk alanında yazılmış sözlükler, dilbilgisi kitapları kalmıştır. e)Azerî Türkçesi: Eski Anadolu Türkçesinden kesin çizgilerle ayrılmamakla birlikte Kadı Burhaneddin, Bağdatlı Ruhî gibi şairlerin başlattığı ve XVI. yüzyılda Fuzulî gibi büyük bir şair yetiştiren Azerî Türkçesinin ilk yapıtları bu dönem içerisinde verilmiştir. Azerî Türicçesinin Çağatay Türkçesinin etkisi altında geliştiği doğu kolunda ise Kişverî, Şah İsmail gibi ünlü şairler yetişmiştir.
Yeni Türkçe dönemi: XVI.-XIX. yüzyıllan kapsar. Çeşitli alanlarda ve ayrı yazı dilleri halindeki bu döneme Osmanlı, Azerî, Çağatay ve Özbek yazı dilleri verileri girer. Bu dönem yazı dillerinin tek ortak özelliği Arapça ve Farsçadan çok sayıda sözcük ve kuralın Türkçe'ye geçmiş olmasıdır. Ayrıca bütün bu yazı dilleri birbirlerinden farklı bir yol izlemişlerdir.
Çağdaş Türkçe dönemi: Bugün yaşayan ve her biri ayrı birer yazı dili olarak gelişen çağdaş Türk lehçelerini içine alır. Türkiye Türkçesi, Azerî Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Özbek Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Kazak Türkçesi, Tarançı Türkçesi, Yeni Uygur Türkçesi, San Uygur Türkçesi, Kazan Tatarlan Türkçesi, Nogay Türkçesi, Çuvaş Türkçesi, Yakut Türkçesi gibi Türk lehçeleri XX. yüzyılda ayn birer yazı ve edebiyat dili olarak gelişmeye başlamışlardır.
EN ESKİ TÜRKÇE DÖNEMİ
Bu dönemden bugüne gelenler Saka Türklerinin Şu destanı ve Alp Er Tunga destanlan, Hun imparatoru Mete tyan'ı anlattığı talimin edilen Oğuz Hanîtestanı ve bir Hun türküsünden ibarettir. Üstelik, her ne kadar Saka Türkleri M.Ö. VH.-II. yüzyıllar arasında yaşadılarsa da Alp Er Tunga destanı Kaşgarlı Mahmud'un Divanü Lûgat-it-Türk adlı eserinde ve Firdevsî'nin Şehnâme'sinde(Afrasiyâb adıyla) sözlü destan olmaktan çıkmış ve yazıya geçirilmiştir. Eserin(Divanü Lûgat-it-Türk) 1072-73 yıllarında yazıldığını göze alırsak MÖ. II. yüzyıldaki dil yapısı ile XI. yüzyıldaki dil yapısının aynı olmasmı bekleyemeyiz. Aynı şey ŞuÛestanı için de geçerlidir.
Oğuz Han destanım incelersek de görürüz ki Oğuz Han'ın tam olarak İtin olduğu tein değildir. Kimilerine göre Bir sembol, kimilerine göre Çin yazttîarmd&ki Mete(Mo-lun) Han, kimine göre ise Kur'an-ı Kerim'de ismi gecen Zülkameyn'dir Oğuz Han'ı M.Ö. 209-174 yıllan arasında yaşamış
Gokturfc dönemi hakkında diğer veriler Bozkurt efsanesi. Manas destanı  ve  Ergenekon  destanıdır.  Ancak  Bozkurt efsanesi Çin
kaynaklarından ve ağızdan ağıza geçerek bugüne gelmiştir. Manas destanı 1913-1930 yıllan arasında kaleme alınmıştır* 180.378 mısra olduğu için kaleme alınması 18 sene sürmüştür). Ergenekon destanı ise Moğol tarihçi Reşidüddün'in eserlerinden bugüne aktarıldığı için bize o günki dil yapısı hakkında fikir vermezler. Göktürkçe'nin Anadolu Türkçesinden bazı önemli ayrılıkları şunlardır:
1.   Bugün (G) ile başlattığımız sözcükler Göktürkçede (K) ile başlar, örnek: göz->köz, gelmek->gelmek, görmek->körmek
2.   Göktürkçe'deki bazı (T)'ler bugün (D) olmuştur, ömek: timiş->dcmiş, iiyip->dcyip
3.     Bugün  kullandığımız bazı  (Y)'lerin  yerine  Göktürkçe'de (D)

kullanılmıştır.
örnek: Ayak-> adak, boy->bod, uyum ak -> udi m ak
4.   Bugünki bazı (V)'lerin yerine Göktürkçe'de (B) vardır, örnek: yermek->bermek, var->bar, ey->eb
5.   Göktürkçe'de olmak eylemi bol m ak, su ismi sub şeklindedir.
6.   İsmin (-i) hâli Göktürkçe'de (-g veya -ig) şeklinde bulunur, örnek: kişi-y-i->kişig, ordu-y-u~>ordııg, işj->işig
7.    İsmin (-e) hâli Göktürkçe'de (-ke, -ga) şeklindedir, örnek: kim-e-^kim-kg, kağan-a->kağan-ka
8.   Göktürkçe'de belirtisiz isim tamlamalan çoğunlukla takısız söylenir. Türk  milleti-»Türk  budın,   Türk  hakanı-»Türk  kağan,  Gök tanrısı->Kök tengri
9.   Kelimelerden isim ve sıfat türetmeye yarayan -li(lı, lu, lü) eki Göktürkçe'de -lig, lig şeklindedir.
0rnek: Vatanlı Millet->İllig budın, Hakanlı Millet->KağanIığ budın
Aradan 1200 yıl geçtiği göz önüne alınırsa Göktürkçe'den bugünki dilimize kadarki değişmeler pek önemli sayılmaz. Yazıtlardaki sözcüklerin pek çoğu(kara, il, kağan, bey, işitmek, oğul, kul, sözleşmek, taşra, özüm, sakınmak vs.) bugün hemen hemen hiç değişmemiş bulunmaktadır. Ayrıca anlam ve biçim bakımından az çok değişmiş olarak yaşayan kelimeler pek çoktur.
Göktürk yazıtları, Türklerin icadı olduğu sanılan Orhun alfabesi ile yazılmıştır. Yazıtlarda bu alfabenin en gelişmiş biçimi görülüyor. VI. yüzyıla ait bulunan, Yenisey Kırgızları'nın mezar taşlarında ise, bu alfabenin daha ilkel şekillerine rastlanmıştır. Bu hâl, Orhun alfabesinin Türkler tarafından bulunup geliştirildiğini düşündürmektedir. Ayrıca bu yazının Türk damgalarından çıkmış olduğu anlaşılıyor. Çünkü ok ve yay ' andıran iki harf aynen "ok" ve "ya" diye okunmaktadır. Bu yazının alfabesinden alınmış olup, Türkçeye uydurularak geliştirildiğini B bilginler de vardır

























tOası
Ses değeri


Ses değeri
t
a?e            ________________________ ı
Y
»ünce Ünlülerle)
r
kapalı e
M
mhVld(sözcÜk sonu)
r
M


-m (sözcük sonu)
> 
o,u
> 
nücalın ünlülerle)


ö,ü


nflnce ünlülerle)
D
yfkaiın ünlülerle)


-n (artdamak n'si sözcük sonu)   )


yünce ünlülerle)


-ny(ön damak n'si sözcük sonu)   |
d
b (kalın ünlülerle)
)
-nç,-nc(s"dzcUk sonu)


btince ünlülerle)


nt-nd(sözcük sonu)
A
-ç,-c(sözcük sonu)
1
-pfsözcük sonu)
T
İÇJC


op,up
$
dfkalın ünlülerle)
H
rflcalın ünlülerle)
X
dfince ünlülerle)
r
rfince ünlülerle)
¥
gflcalın ünlülerle)
Y
sfkalın ünlülerle)


günce ünlülerle)
I
sünce ünlülerle)
i
kfej ile)
¥
-ş(sözcük sonu)


k(ö,ü ile)
t
tfkalın ünlülerle)
/i
kfa ile)


ot ut
< 
*[■ «ej
K
tünce ünlülerle)


k[o,u ile)


-zfsözcük sonu)


işkalın ünlülerle)


sözcük ayırma işareti



blUygur Türkçesi Uygurlar Oöktürkkrin hemen ardından tarih sahnesine
çıkarlar fakat devlet yapısı ticaret Özerine kumludur Bu yüzden birçok kültürün  etkisinde  kalmışlardır.   Bu  dinlerin  bazdan:  Manihaizm, Nestorayan, Şamanizm ve Budizmdir. öte yandan birçok alfabe de değiştirmişlerdir. Bunlar: Göktürk, Soğut, Uygur, Süryani. Mani, Brahrai ve Tibet ^alfabeleridir Fakat genelde kendi öz alfabelerini kullanmıştır. Birçolc edebiyat eseri vermiş olan Uygurlar kağıt yapımında da ustaydılar Batılılar kağıt yapımını öğrenmeyi Uygurtara borçludurlar. Uygurların bir diğer özellikleri de Türkçeye birçok yabancı kelime sokmuş olmalanchr. Fakat», bunlardan bazüannı (kamu, tuğ) bugün öztürkçeymiş gibi kullanmaktayız Uygurların ağız yapısı
(-ny) sesi Uygur ağzında (-y) sesine dönüşmüştür

İkinci tekil kişi (-n) eki ile karşılanır

Yalnızca (-ler, -iar) çoğul eki kullanılır

Tamlayan durumu {-em. -nü) eki ik karşılanır.

Yönelme durumu Hm. 4m)biçânındedtr.

Gereklilik anlam s                            eki üe sağlanır, c
Diğer y<xıferden       r i ürkçesi ile Göktürk Türkçesi hemen hemer













Rus ve Rum ülkelerine kadar uzanan Bulgar, Suvar, Yemek, Kıpçak boylan (z) der: adhak-ayak-azak(ayak), karın todhtı-tozdı(karm doydu)
Sözün kısası (dh) harfi Çin'e doğru gittikçe (y) olur, Rum ülkesine doğru ise (z) olur.
8-  Xotanhlarla Kençekliler kelimenin basma (h) harfi ilave eder: ata-hata(baba), ana-hana(anııe)
9-  (r) harfi bazı yerlerde (l)'ye çevrilir.     ^


10-  Zaman ve mekân isimlerinin sonundaki (gu)'lar (ası)'ya çevrilir, bargu yer-barası yer(gidilecek yer), turgu ogur-turaşı ogur
11-  İsimlerde ve fiillerde işin devam etmekte olduğuna bir belge bulunursa, kelimenin ortasındaki (g) harfini atmakta Oğuzlarla Kıpçaklar birbirlerine uymuşlardır.İsme örnek: çumguk-çumuk(alakarga), tamgak-tamak(damak)
Fiile örnek: ol ewge baragam ol-baran ol(o kimse eve varandır), ol er kulını urağan ol-uran
12- Bunun gibi (yenilik olsun diye) isim ve fiillerde (ğ)'nin yerini tutan (k)

harfini atarlar.
İslamiyet'in yeni yeni kabul edildiği bu dönemdeki tüm lehçeleri tek tek karşılaştırmak güç olduğu için herbirinden birer örnek verdim. a)Oğuz Türkçesi(Dede Korkut):
Ol kırk namertler bum tuydılar, ne eyleyelüm diyü tanışdılar. Dirse Han eger oğlançuğın görûr-ise arturmaz bizi hep kırar didiler. Gelün Dirse Hanı tutalım, ağ ellerin ardına bağlayalum, kıl sicim ağ boynına takalum, alubanı kâfir illerine yönelelüm diyü Dirse Hanı tutdûar. ellerin ardına bağladûar, kıl sicim boynma takdılar, ağ etinden kan çıkınca dögdiler. Dirse Han yayan bunlar atlu yorıdılar, alubanı kanlu kâfir illerine yöneldiler. Dirse Han tutsak oldı gider. Dirse Hanun tutsak olduğından Oğuz biglerinün haberi yok.
Kırk namert bunu duydular, ne eyleyelim diye düşünüp taşmdılar. Dirse Han eğer oğlancığım görür ise sağ bırakmaz bizi hep kırar dediler. Gelin Dirse Hanı tutalım, ağı ellerinin ardına bağlayalım, kıl sicim ağı boynuna takalım, alıp onu kâfir illerine yönelelüm diye Dirse Ham tuttular. Ağı ellerinin ardına bağladılar, kıl sicimi boynuna taktılar, ak etinden kan çıkıncaya kadar dövdüler. Dirse Han yayan bunlar atlı yürüdüler. Alıp onu kanlı kâfir illerine yöneldiler. Dirse Han tutsak oldu gider. Dirse Hanın tutsak olduğundan Oğuz beylerinin haberi yok. b)Kıpçak: Ol anı vurdug. O onu vurdu.
Men munta turduu                             S
\ durdum                   / /
Men yar mat/ ttrtluk Ben para topladım.
c)Karahanlı: Kasgaıiı Mahmut kendi dilinin de bozulmamış olduğunu belirttiğine göre yukarda "düzgün Türkçe'1 diye verilen örnekleri Karahanlt lehçesi savabiliriz.
YENİ TÜRKÇE DÖNEMİ XVI -XIX yüzyıllar arasındaki bu donemin Orta Türkçe Döneminden fâzla bir farkı yoktur. Tek belirgin özelliği komşu dillerden birçok kelime ve kuralın Türkçe'ye geçmiş olmasıdır. Bu çağdaki dil yapılarını topluca ele alan bir eser bulamadığım için çeşitli lehçelerden örnekler vereceğim AnadoluCNailf Divanı): Ey sıfatın nûr-ı mişkât-ı tarîk-ı gümrehân Mihr-i zâtın maşnk-ı gayb-ı hüviyyetten ayan Zerrelerdir mümkınât olmuş vücûdun mihr-i şan Suret ü ma'nîde peyda vü nihânsm bîgümân Cilvegersin vahdet-i zâtınla peyda vü nihân Kimse bilmez zahir ü bâtında zâtın bînişân
Şiir her ne kadar edebî yönden son derece değerliyse de anlaşılması son derece zordur. Şairin kullandığı 37 kelimenin 34'ü Türkçe dışı, 3fü(olmuş, kimse, bilmez) Türkçecbr. Azerî(Fuzûlî Divanı): Tuttukça ele sağar-i sahbâ-yi sabuh Artar eser-i zevk-i dil ü rahat-i ruh
Tugyan-i gama müfîddir zevrak-ı mey Tufan hatannda eyle kim keşti-i Nûh
Burda da kullanılan 21 kelimeden(Nûh hariç) 15'i Türkçe dışı, 6'sı Türkçedir. Bunun sebebi de Azerilerin Orta Asya'ya daha yakın olmaları olsa gerek. Kazak(Abılay Han):
Bılay barsan Kokan bar, Kokandagan aken bar Bılay barsan Kalmak bar, küşindi eppen almak bar Bılay barsan Kıtay bar, capıragındı butay butay bar Bılay barsan Orıs bar, batandı berseri konıs bar Şöyle gitsen Kokan var, hükmetmeye çalışan baban var Şöyle gitsen Kalmuk var, gücünü ustalıkla almak var Şöyle gitsen Kıtay var, yaprağım buda git Şöyle gitsen Ruslar var, kızını versen konmak var.
Hemen hemen hiçbir yabancı kelime kullanılmamış olan bu şiir XVIII. yüzyrf'da yazılmıştır. Yani NaûTden yüz, Fuzûiî'den iki yüz sene sonra yazılmıştır. Buna rağmen bu kadar an olmasının sebebi herhalde diğer fazla etkisi altında kalmamış olmasıdır.
^^bsm^ği^ua^^o^: Türk lehçeleri dilbilgisi bakımından birbirlerinden çok az ve çok yavaş ayrılmışlardır. Fakat Türk lehçelerini asıl aralarında anlaşılmaz yapan diğer kültürlerin etkisinde kalıp özlerinden uzaklaşmalarıdır. Üç örnekte de kullanılan dilbilgisi yapısı hemen hemen aynıdır. Ancak kullanılan kelimeler bunları ayırır ÇAĞDAŞ TÜRKÇE DÖNEMİ Çağımızda birçok lehçeye ayrılmış olan Türkçenin her bir lehçesinin ayn ayn incelenmesinin çok zaman ver yer alacağından sadece ana hatlar üzerinde karşılaştırmalar yaptım. I)HaJ(durum ulamı)
Çağdaş Türk lehçelerinde ismin altı hali vardır: 1.Yalın 2.İlgi 3.Yönelme 4. Yükleme 5.Bulunma 6. Ayn İm a
a)Yalın hal:Tüm lehçelerde yalın hal kök biçimindedir. Karşılaştırmaya gerek yoktur b)îlgi halı
Tam ek                              Kısalmış ek
Azerbaycan                    -nın, -nin, -nun, -nün     -ın, -in, -un, -ün
Anadolu                        -nın, -nin. -nun, -nün     -ın, -in, -un, -ün
Gagavuz                         -nın, -nin, -nun, -nün     -m, -in, -un, -ün, -an, -en
Türkmen                       -nın, -nin, -nun, -nün     -m, -in, -un, -ün, -n
Özbek                            -ning
Uygur                             -nin
Kazak                             -nın, -nin, -tın, -tin, -dm, -dm
Karakalpak               " -ning, -ning, -tıng, -ting, -dmg, -ding
Tatar                              -nın, -nin


ı7 -nün, -ün, -tin, -tun, -tün,
dun, -dün
.mn .nin -dm -din. -tin. -tin
Karaçay-Balkar       -m, -ni, -nu, -nü

Karayım                         -nın, -nın, -nun, -nün
Kırgız                            -nm
AJtay                              -nm, -nm, -din, -din, -t
Nogay                           -nm*, -nin', -dm', -din', -tın', «ütf
îiakas                              -nm', -nin', -tin', -tin'
Çuvaş                            -nan, -nen, -nm, -an, -en, -ın

Yakut Turkçcsınde ilgi hali kullanılmaz,

cj Yönelme hali
Azerbaycan                 -a, -e, -ya, ~yc

Anadolu                       -e, -ya, vc


Türkmen                      %4|«4
Öabck                               i "ka
Uyp»
gM,          ktt,
Nogay                         -ga, -ge, -ka, -kc
Karayım                     -ga, -ge, -ka, -ke
Kırgız                /    -ga, -ge, -ka, -ke, -go, -gö
Tatar                          -ga, -ge, -ka, -ke, -na, -ne, -a, -e
Altay                          -ga, -ge, -ka, -ke, -go, -gö, -ko, -kö
Karaçay-Balkar      -ga, -ge, -ha, -he, -nga, -nge, -na, -ne

Yakut
                         -ga, -ge, -ka, -ke, -go, -gö, -ko, -kö, -ha, -he, -ho, -hö
-ba, -be, -bo, -bö, -na, -ne, -no, -nö Yönelme ekinin yön manası veren ğar sözcüğünden türediği sanılıyor. Çağdaş Kumuk lehçesinde bu söz tam olarak zamirlerde kendini gösteriyor:
Kumuk                        buğar, şuğar, oğar
ç)Yükleme hali:
Azerbaycan                -ı, -i, -u, -ü/-nı, -m, -nu, -nü
Anadolu                     -ı, -i, -u, -ü/-yı, -yi, -yu, -yü
Gagavuz                      -ı, -i, -u, -ü/-a, -e/-yı, -yi, -yu, -yü
Türkmen                    -ı, -i, -m, -m
Özbek                         -ni
Uygur                         -ni,/-n
Tatar                           -m, -ni/-n
Kazak                          -m, -ni/-dı, -di/-tı, -ti
Karakalpak                -m, -ni/-dı, -di, -tı, -ti
P     Karaçay-Balkar     -nı, -ni, -nu, -nü/-n

/    /^arayim
                              -nı, -ni, -nu, -nü
Kırgız                         -m, -ni, -nu, -nü/-dı, -di, -du, -dü/-tı, -ti, -tu, -tü
Başkurt                      -nı, -ni, -no, -nü/-zı, -zi, -zo, -zö/-dı, -di, -do, -dö/
-ti, -ti, -to, tö.
d)Bulunma ekleri:

Azerbaycan        -da, -de

Anadolu
                    -da, -de, -ta, -te
Gagavuz                     -da, -de, -ta, -te
Türkmen                  -da, -de
Özbek                        -da
Tatar                          -da, -de, -ta, -te, -nda, -nde
Kazak                         -da, -de, -ta, -te
Karakalpak                -da, -de, -ta, -te
Kırgız                        -da, -de, -do, -dö, -ta, -te, -to, -tö
Karaçay-Balkar    -da, -de, -nda, -nde

Karayirn
                    -da, -de, -ta, -te
Başkurt                     -da, -de, -ta, -te, -la, -le, -za, -ze
Yakut Torkçcsmdc bulutuna hali yoktur, Bu halin yüklendiği mekân «ilamı yönelme haliyle ifade edilir.
hali orun sözcüğüyle beraber kullanılır:



Text Box: Türkmen Özbek Uygur Tatar<br />Karaçay-Balkar e)Aynlma hali. Azerbaycan Anadolu Gagavuz Türkmen Özbek Uygur Tatar Kazak Karakalpak Kırgız<br /><br />Başkurt Karayim Karaçay-Balkar İsim hallerini gösteren örnekli liste<br />Lehçeler Azerbaycan Anadolu Gagavuz Türkmen Özbek Uygur Tatar Kırgız Kazak Karakalpak<br />vagt-orun onn-payt orun-vagit unn-vakıt orunlavçu
-dan, -den
-dan, -den, -tan, -ten -dan, -den, -tan, -ten -dan, -den -dan
-din, -tin
-dan, -den, -tan, -ten, -nan, -nen -dan, -den, -tan, -ten, -nan, -nen -dan, -den, -tan, -ten, -nan, -nen -dan, -den, -don, -dön, -tan, -ten, -ton, -tön, -nan, -nen, -non, -nön
-dan, -den, -tan, -ten, -nan, -nen, -zan, -zen -dan, -tan, -dyan, -tyan -dan, -den















Yalın
İlgi
Yönelme
Yükleme
Bulunma
Ayrılma
yer
yerin
yere
yeri
yerde
yerden
bakış
bakışın
bakışa
bakışı
bakışta
bakıştan
kırk
kırkın
kuka
kırkı
kırkta
kırktan
el
elin
ele
eli
elde
elden
altın
akınıng
altınga
ahini
altında
akından
at
atnın
atka
atni
atta
attın
ağaç
ağaçnın
ağaçga
ağaçnı
ağaçda
ağaçdan
möö
möonün
mööge
möönü
möödö
möödön
bala
balanın
balağa
balanı
balada
baladan
suu
su udin
suuğa
suudı
suuda
suudan
ana
ananı
anaga
ananı
anada
anadan
II)Zaman ekleri a)Geçmiş zaman Azerbaycan
-dı, -di, -du,-dü/-mış, -miş, -muş, -mttş/-ıb, -ib, -ub, -


-di, -di, -du, -dü; -ti, -ti, -tu, -tü/-raış, -miş, -muş» -müş
-dı, -di, -du, -dü/-tı, -ti, -tu, -ttt/-mış, -miş, -muş, -müş
-dı, *0mt§} -miş
-dı, -di, -ti. ti/ ıp> -İP. -up. -ûp
«A» -di» -ti, 4i
-dı, *di» -du, -dü
>, -ıb, -ib, -ub,-üb
Özbek                  ~di/-ib
U^gur                   -di, -ti
/   JBkzi lehçelerde -miş'li geçmiş zaman bulunmadığı için dili g, z. ile misli

L^s g. zamanı birarada aldım.

b)Şimdiki zaman

Azerbaycan        -ir,
-ir, -ur, -ür

Anadolu                         -yor
Türkmen              -yar, -yer
Gagavuz                -er, -er
Kazak                   -a, -e, -y
Tatar                     -a, -e, -ıy, -y
Karaçay-Balkan -a, -e, -y

Karakalpak -a, -e, -y

Kumuk                  -a, -e
Uygur                    -a, -e, -y
Özbek                   -yap, -yaüb
c)Gelecek zaman:
Azerbaycan       -acag, -ecek, -yacag, -yecek/-ar, -er

Anadolu
                -acak, -ecek, -yacak, -yecek/-ar, -er, -ir, -ir, -ur, -ür
Gagavuz                -acak, -acek, -yacak, -yecekAar, -er, -ır, -ir, -ur, -ür
Türkmen               -cak, -cek/-ar, -er
Kazak                   -a, -e, -y/-ar, -er
Karaçay-Balkar  -ar, -ır, -lık, -nk, -nık
Özbek                  -ar, -r/-digan/-makçi/-cak, -acak
Uygur                   -ar, -er
JFâtar                     -ar, -er, -r, ır, -ir
Kumuk                    -ar,-er,-acek,-ecek
Karakalpak      -ar, -er, -r, -ır, -ir, -ur, -ür
Burada, bazı lehçelerde geniş zaman geleceğin yerini aldığı için
bazılarında da zaman kayması olduğu için gelecek zamanla geniş zamanı
birarada aldım.
Sanırım çağdaş Türk lehçelerinin bu kadar mukayesesi Türk dilinin bugünki yapısı hakkında bir fikir vermek için yeterlidir.
Eğer karşılaştırmaları dikkatle incelersek görürüz ki ağız yapısının _yakınlıgı ite coğrafi yakınlık doğru orantılıdır. Ayrıca genellemeler yaparak Tûtkçenin orijinal yapısına uTaşabiliri£ Takat bugün çeşitli devletlerin egemenliği altında olan bu lehçelerin herbirine(siyasi nedenlerle) değişik alfabeler kullandırılmakta ve her geçen gün bu birbirlerinden uzaklaşması sağlanmaktadır. Ortak Ur dil birliği bunların yakın bir zamanda biribirlerinden bağımsız dillere oeleri olasılığı kuvvetlidir.



BİBLİYOGRAFYA

Kitabın adı                                                        Yazarı
1-Ana Britannica 2-Büyük Larousse
3-Dede Korkut Kitabı                                      Prof. Dr. Muharrem E;> h
4-TürkIertn Dili                                                Fuat Bozkurt
5-Naüî Divanı
6-Fuzûlî Divanı
7-Türk Dünyası Tarih dergisi


8-Türk tilgerinin mugayeseli grammatikası/Prof F. Zeynalov

9-Divanü Lügat-it-Türk tercümesi Çeviri.Besim Atalay

10-Orhun Abideleri                                            Prof. Dr. Muharrem E.